Seçimlere 12 gün kaldı… Ortada birçok anket, birçok dedikodu geziyor. Bunların altyapısı tezgahlananlarında, AKP hep ilk sırada ve neredeyse tek başına iktidar çıkıyor veya çıkarılıyor, bilemiyorum. Bildiğim tek şey, AKP’nin, gericiliğinden beklenilmeyecek boyutlarda bilgi çağını ve onun psikolojik hazırlık safhalarını ve analiz sonuçlarını ciddiye alıyor olması. Dinlenilen ben diyeyim yüz binler, siz deyin milyonlar, kurulan medya ağları, bunlarda kimlerin öne çıkarılabileceği konusunda oluşturulan genelgeler, kamuyu yönlendirmede eksper kişi ve kuruluşlarla çıkar ilişkileri, hepsi ortada…
Cumhuriyetçi-demokrat-Atatürkçü kesimde, bu psikolojik harekatın bilinçaltı da olsa genelinde ezikliği, sıkıntısı, sinir bozukluğu var. Tarihimizin en hayati seçimine 12 gün kala, artık durum tespiti ve tahminleri kenara bırakıp, büyük bir seferberliğe girmemiz lazım. Şu anda genel eğilimlerin ne olduğuna bakmadan, anketlerle ilgilenmeden, her köşede, her esnafta, her aile toplantısında, her kahve sohbetinde üzerimize düşeni yapmamız şart. Bunun içine internet çalışkanlığı, kamuoyu taramaları ve her türlü sanal rüzgar estirmeyi de ekleyebilirsiniz…
Belki kimi anketlerin dediği gibi, AKP şu anda %48 lerde... Belki yine tek başına iktidar limitlerinde geziniyor. Olabilir. Öyle olsa bile hedefimiz o oyları teker teker 12 gün kala azaltmaya çalışmak. Kurtarılan her oy, yobazlığa karşı özgürlüğe, ampule karşı güneşe, karanlığa ve kandırmacalara karşı aydınlanma ve dürüstlüğe taşınmış bir umuttur. Hiç kimsenin “adamlar zaten tezgahı da ayarlamış, kazanacaklar” diye söylenme ve çevresinin moralini bozmaya hakkı yoktur. Zaten kulağa daha hoş gelen başka iddialar da var. ABD'nin bile artık “ılımlı” sıfatını bir kenara kaldırıp, “İslamcı” AKP'yi bu sefer %35-38 arası gördüğü söylenmekte. İnan Kıraç veya Rıfat Serdaroğlu gibi deneyimli isimlerin, her türlü manipülasyona karşı, AKP'nin potansiyelini iddiaların çok altında gösteren analizleri var. Bu arada kamuoyu araştırmalarında bile, insanların açık açık AKP'ye karşı konuşmaktan çekindikleri ve her zaman doğruyu söylemedikleri de artık tespit edilmiş durumda. Yaratılan “Korku İmparatorluğu” havasından elbet etkilenenler oldu… Bu nedenlerle AKP'yi öne çıkaran anketleri “doğru ve tartışılmaz” kabul etmeye gerek yoktur. Tam tersine, yaratılan psikolojik savaş ortamında, kararsızları etkilemek için, muhalefetin gücünü ortaya koyan, AKP’nin iktidarı kaybediyor olmasının getirdiği sinir bozukluğu ile son manevralarını yapmaya çalıştığı gerçeği dile getirilmelidir. AKP'nin böyle davranması da kaçınılmazdır. Çünkü bu siyasi oluşum, iktidardan hiçbir zaman gitmemek üzere hazırlanmış bir yapıdır. AKP yarın muhalefette yerini alamaz. Çünkü yalnız iktidarla sürebilecek, yurt çapında siyasi ve ekonomik bir çıkar ilişkileri dizisini bünyesinde taşımaktadır.
Açık konuşalım: Seçimlerde dürüst sayım ve tasnifin yapılacağına dair %100 güven taşıyan hiçbir vatandaş göremiyorum çevremde. Bu işlere çok emek ve çaba harcamama rağmen kendi partim içinde bu tereddütlerin Genel Başkan tarafından kamuoyuna ifade edilmesi ve buna karşı kesin caydırıcı önlemler alınmasını sağlayamadım. Sn. Tacidar Seyhan, Sn. Umut Oran ve diğer arkadaşlar neden söz ettiğimi biliyorlar. Bunları da şikayet için filan söylediğim yok. Tam tersine, foto-finişte alınacak her önlem, zapt altına geçirilecek her sandık sayımı (yalnız kendi partimizin oy sayısı değil, her partinin oy sayısını baz alarak) bunu zabıt, tutanak, fotoğraf kanıtı ve merkezi değerlendirme metodu dahil her yöntemle denetleme ve sağlamasını alma, bugün her partinin olmazsa olmaz siyasi dürüstlük borcudur. Her vatandaş bu seçimlerde kendini doğal denetçi ilan etmeli, sandık hakimiyeti hiçbir aşamasında polislerin eline geçmemelidir. Çöplüklerden toplanan, yakılan oy torbaları faturaları bu halkın özgür iradesinin önüne hep taş koymuştur. Siyasi partilerimizi idare eden herkes, bu duruma karşı, zekasını, gücünü, anayasal haklarını ortaya koyacak formülleri bulmaya mecburdur…
Gün, seçim için seferberlik günüdür. Son 12 gün, iki ay kadar değerlidir! CHP ve Cumhuriyetçi güçbirliği sayesinde Parlamentoya taşınacak olan Silivri aydınları ise, ülkenin çehresini değiştirmeye adaydır…