Özet: Fenerbahçe, Mert'i en azından 2. yarıda oyuna almadığı için kaybetti! diyip geneline bakalım:Emin olun o kadar bu halk futboldan soğudu ki, maçtan önce en büyük dileğim şöyle Türkiye'ye maç keyfini geri getirecek mesela son dakika golüyle bir tarafın 4-3 kazanacağı bir maç görmek istiyordum. Hatta belki kim kazanır, kim kaybeder, onu bile düşünmeden!Halbuki maçtan önce başlayan yağmur, tam tersine zor maçın golsüz geçme olasılığını bile çok arttıran bir faktördü.
Tabii birincisini tamamlayan 2. dileğim de tabii maçın centilmence geçmesiydi.
Maç en azından bu dileğe uygun bir ritmde başladı. Hakem Cüneyt Çakır'ın, GSaray Başkanı Aysal'ın akıl almaz provokatif demeçlerine rağmen maçı iyi yönetmesi, sakin ortamı koruyan bir faktördü.
Fenerbahçe aynen süper kupa finalinde olduğu gibi, maça çok iyi başladı. Tüm ilk yarı sürdü bu baskı. Emenike'nin kaçırdığı pozisyonlar saç baş yoldurdu sarı lacivertlilere. Özellikle 41. dakikada yüzde yüzlük bir pozisyondan sonra ıskasını telafi etmek için komik şekilde penaltı talep etmesi, içler acısıydı. O dakikalarda Fener'in bir türlü Tanju veya Aykut gibi bir golcüye kavuşamamasının sıkıntısını hissettim. Her iki takımın da daha çok yerden oynaması yağmura rağmen dan-dunu azalttı. Emre'nin sakatlanıp daha 34. dakikada oyun dışı kalması, Fenerbahçe'yi zor durumda bıraktı. Meireles'in iyi bir maç çıkarması bu duruma biraz panzehir olduysa da yine de maçın arta kalan kısmında zorlandı kanaryalar.
Maçın ikinci yarısına, tam tersine hızlı başlayan Galatasaray oldu. 45. dakikada Sneijder'in kritik şutunu kurtaran Volkan, 2. yarının zorlanan adamıydı. Bir yandan sakatlığı, bir yandan hızlı Sarı kırmızılı ataklar.
Alves'in aldığı kırmızı kart, yüzde yüz haklıydı. Bekir'in Konya maçında aldığı kırmızı, anlaşılan ders olmamış sarı lacivertlilere. Yine aptalca bir orta saha yüksek topunda, arkadan rakibin omuzuna başına kalkan aptalca bir ayak! Demek ki İsmail Kartal bu işin gereksizliğini takıma hala anlatamamış! Sarı lacivertliler 10 kişi kaldıktan üç dakika sonra, Olcan'ın direkten dönen şutu ciddi bir ikaz oldu yine Fenerbahçe kalesine. 63. Dakikada Kadlec'in korner sonrası topu altı pastan kafayla auta atması şanssızlık ve hatta beceriksizlikti.
Kartal, Emenike'yi çıkarınca, Fenerbahçe ileriye de gidemez oldu. Durum 0-0 ken ciddi alarm ötesi sinyaller veren Volkan sakat sakat oynarken, nedense Mert oyuna alınmadı. Hollandalı savaşcı Kuyt'ın da yerini Sow'a bırakması, eksik oynayan sarı lacivertlilerin gardını tam düşürdü. Marke edilmeden şut attırılan Sneijder'in iki füzesi 0-0 a bağlanmış görünen maçı koparırken, GSaray haklı galibiyetine uzandı: iyi oynadığı için değil, maç akışında ister oyuncu, ister teknik direktör düzeyinde bariz kritik hatalar yapmadıkları için kazandı Sarı kırmızılılar. Bize de maçın kavgasız geçmediyle teselli bulup, sarı kırmızılıları tebrik etmek düştü.