Maçtan önce Fenerbahçe’de orta şiddette bir deprem yaşanıyordu. Aykut Kocaman’ın Emre’yi geçen hafta yedekte tutmasının ardından bu hafta kadroya bile almaması, akıl alır bir risk değildi. Maç günü son seçimlerde Stoch yerine Caner, Serdar veya Bilica yerine de Bekir’in seçimiyle Fenerbahçe topa basma ve kontrol etme yetenekleri sınırlı bir kadroyla sahaya çıktı.
Buna rağmen maçın başından itibaren Fenerbahçe hiçbir anda oyunun egemenliğini Trabzonspor’a kaptırmadı. Birkaç bireysel hatadan doğan Trabzon atakları dışında, Fener defansı iyi kapandı, iyi kademeye girdi. Orta sahada Alex’in Topuz, Caner ve Baroni’yle şaşılacak derecede iyi paslaşmalara girmesi, sarı lacivertlilerin ilk yarıda maçta ipleri ele almasını sağladı. 20. Dakikada Topuz’un nefis pasında Alex’in nefis bir gol atmasına üst direk izin vermedi. 31. Dakikada ise bu sefer Topuz Alex’in pasıyla müsait pozisyonda topu kaleciye nişanladı. Fenerbahçe’nin rakibinin orta hattını bu kadar çok ver-kaç ve çalımla delebilmesi Trabzon adına teknik bir zaafın işaretiydi. “Maç ne kadar centilmence geçiyor” derken 34. Dakikada ne yazık ki Trabzon’luların çirkin hareketleriyle maç 5 dakika durdu. Sahaya atılan fanilalar, meşaleler, hatta çakılar içler acısı bir durumdu. Beklenildiği gibi bu hareketlerin faydası Trabzon’a değil, Fenerbahçe’ye oldu. Yine sarı lacivertlilerin ortadan yaptıkları bir bindirmede Caner’in nefis topuk pasıyla ceza sahasına giren Baroni jeneriklik bir aşırtmayla fileleri buldu. Aydınus’un bu golü pasif ofsayt durumundaki Sow’a rağmen böyle bir maçta verebilmesi, alkışlanacak bir cesaretti. Devrenin son saniyesinde Volkan, Giray’ın kafa şutunu çıkarırken boş yere dünya yıldızı olmadığını kanıtlıyordu.
2. Yarıya Kocaman hem sarı kartı olan, hem de kırmızı için her çabayı gösteren Caner’i haklı olarak çıkararak başladı. Stoch Emre’nin de yokluğunda işe yarar derken bitime yarım saat kala Fener’de “Maestro” Alex sakatlanınca, yerine soru işaretlerinin ana konusu Özer girdi. Bu arada meşale pet şişeler ve küfürler bu yarıda da sürüyordu. 72. Dakikada Baroni bir önemli kontratağı harcadıktan hemen sonra rahat bir durumda Yobo topu Türkiye liginin tekniği en zayıf oyuncularından Bekir’e verdi. Bekir’in pas hatasi 4 saniye sonra Burak Yılmaz golü olarak filelerle buluşurken Kocaman’ın hatalı kadro seçimi yine olağan bir sonucuna ulaşmış oluyordu. Bu dakikadan itibaren Trabzon dalga dalga gelmeye başladı. Frikikler, Burak şutları, Baroni top kaptırmaları, Volkan kurtarışları derken Trabzon fırtınası duruldu. Bunun ardından Fenerbahçe tekrar sahaya döndü. Yan direk önce 85. dakikada bir Fenerbahçe “baskınında” Özer’in, ardından 92. dakikada Bienvenu’nun kaleciyi geçen şutlarını “kurtardı”! Şans sarı lacivertlilerden yana değildi…
Fenerbahçe bu çok kritik maçı kazanamadıysa bunun gerekçelerini bu şans faktörü dışında Emre’nin oynatılmaması ve yapılan hatalı kadroda aramalı…