Yukarıda gördüğünüz başlık benden değil. Galiba bir mizah dergisinden ve 15 yıl evvele kadar geri gidebilecek bir başka sarı-lacivert deplasman krizi sırasında, bir kalem ustasının işi. Maalesef tam hatırlamıyorum.Fenerbahçe üst üste 4 deplasman vererek kendi rekorunu egale etti. Bu karanlık dönemde bir tek Ersun Yanal adına sevindim. Eskişehir'e geldiğinden beri hep kötü sonuç alan ünlü hoca da Fener sayesinde gülüverdi!
İki takım da dikkatli oynamayı öne çıkararak maça başladı. Fenerbahçe yerden oynayarak oyunu yıldızlarıyla kontrol etmeye çalışıyor. Maç başlarda o kadar orta saha "mızmızında" iç sıkan bir ritmde gidiyor ki, insan maçtan önce yaşadığı heyecanı bile unutuyor. Maçın ilk pozisyonu, 28. Dakikada oldu. Dede'nin pasında Veysel topu dağlara taşlara yolladı. Bunun hemen ardından Erkan Zengin'in ortasında top Ziegler'in kafasından Bülent Ertuğrul'a geldi. Onun üst şutunda Yobo komik şekilde korkudan eğilince top ağları boyladı. Volkan 36. Dakikada farkın Camara'yla 2'ye çıkmasını engelledikten sonra, devrenin son saniyesinde Alex'in frikiği üst direkte patlayınca birinci perde indi.
2. Yarıya Fenerbahçe hareketli başladı. Alex-Stoch-Baroni-Sow paslaşmaları ciddi bir "durum" yaratamadı. Ama golü bulan yine Es-Es oldu. 55. Dakikada Alex çıkarken topu kaybedince, Futbolun ilahi kurallarından biri işledi ve Volkan'ın pasıyla ceza sahasına giren Camara'nin sert şutu kaleci Volkan'ın ellerinin arasından fileleri buldu. Aynı Camara 66. Dakikada neredeyse farkı 3'e çıkarıyordu. Hakemin 73'de Caner'e çıkardığı kırmızı kart utanç verici ve hakemlik muessesinin prestijini düşürecek kadar büyük bir hataydı. Fenerbahçe 10 kişi kaldıktan bir dakika sonra sahanın en kötü futbolcusu Sow' un ayağından tıngır-mıngır bir şutla farkı bire indirdi. Diego'nun 76. dakikada bir metreden iki kez direğe nişanladığı top jeneriklik bir başka komediydi. Fenerbahçe'nin yaptığı oyuncu değişiklikler yine soru işareti doluydu. Her an gol atabilecek bir Stoch niye çıkarılır, her haliyle dökulen bir Selçuk niye sokulur vs... Ama bunların pek önemi yoktur. Sarı lacivertin aklı Çağlayandadır çünkü! Fener gol yedi diye ilk yarı sonunda bir kısım seyircisinin stadı terkettigi haberi ise tam bir yayıncı kuruluş spiker fiyaskosuydu.