FENERBAHÇE soru işaretleriyle başladığı maçta Kasımpaşa kalesine yarım düzine gol bıraktı.
Yılmaz Vural'ın Fenerbahçe maçlarında bu takıma hoca olabilmek için bitmez tükenmez galibiyet iştahını zaten herkes biliyorken 6. dakikada gelen Kasımpaşa golü sarı-lacivertli yöneticilere ve teknik heyete soğuk terler döktürdü.
Allah'tan Ersen Martin ancak bir psikoloğun izah edeceği alakasız bir penaltıyı rakibine hediye ederek kabus tehlikesine erkenden son verdi. Emre'nin ikinci golü bu futbolcunun neden, "Emre" olduğunu kanıtlayan bir klastaydı. Niang ve Ersen'in golleriyle 25. dakikaya Fenerbahçe 3-2 önde girerken her iki takım orta sahasını terk etmiş ve sanki halı saha maçı oynuyor görünümündeydi.
Fenerbahçe Topuz ve Selçuk'un aksamalarına rağmen özellikle Dia, Emre, Niang ve ikinci yarıda Alex'in müthiş parlamalarıyla belki de sezonun en bol gollü galibiyetine yürüdü. Niang, Güiza rezaletinden kurtuluşun etli, kanlı canlı kanıtı. Orta sahada sarı-lacivertlilerin yerden kısa paslarla oyunu tipik Fenerbahçe ekolü üzerine kurdukları bu maç, aynı zamanda Alex üstüne tereddüt taşıyan başta Aykut olmak üzere herkese ciddi bir yanıttı. Bir oyuncu düşünün ki tüm "gitti gidecek" dedikodularına rağmen bu maçta yine golleri ve asistleriyle oyuna damgasını vurdu ve 100'ler kulübüne 2 adım yaklaştı.
Son sözüm Aykut'a; Değerli hocam şu galibiyetin moralini biraz kullan. Biraz gülümse. Biraz polomiklere son ver. Biraz Kazım ve Semih'i kazan. Sen bu takıma bu şekilde dayanışma ruhunu kazandırırsan şampiyonluğa da yürüyebilirsin...