Fenerbahçe yine mağlup oldu. Bana sorarsanız bu takım ne yazık ki her kötülüğe müstahak! Bir takımın yöneticileri ve teknik direktörü bu kadar gerçeklerden kopuk bir yol yöntem izlerlerse, bu çöküşün durması için hiç bir neden yok!
Maçın ilk yarım saatine baktığımda çeşitli sorular geliyordu aklıma: ben niye bu maçı seyrediyorum, sahada ben olsam daha iyi oynarmıyım, neden not etmeye değer bulduğum tek hareket yok, neden Emre den başka hiç bir adam sahada futbolcuya benzemiyor? Futbol adına Fener in yapmaya gayret ettiği tek şey yaratıcılıktan uzak paslardan sonra İBB ceza sahasına şişirilen toplar ve bunların defansın kafa hakimiyetinde eriyip gitmesiydi. Deniz in yaptığı bir bindirme tam dikkatimizi çektikten sonra-normal bir maçta kimsenin hatırlaması bile mumkun değil- kontratakta o top döndü ve iki pas bir de Volkan a atılan çalımla boş kaleye gol olarak girdi. Vederson, Alex ve Selçuk un komik şutları dışında sarı lacivetlilerin tek elle tutulur hareketi Deniz in yarının son dakikasında gelen ofsayt golü oldu. Bu oyuncu şutu çektiği an pasif ofsayt olan Santos, kaleye hamle yapıp kalecinin açısını kapayan bir noktaya kendini taşıyınca, yan hakem haklı olarak ofsaytı gördü ve Fener ilk yarıyı mağlup kapadı.
İkinci yarıda Fenerbahçe orta sahada çok varlık gösteremeyen Selçuk ve Deniz i çıkarıp Baroni ve müzmin yedek Deivid i aldı. 55. dakikada ileride Guiza nın seyirci gibi gezinmesinden bıkan Bekir ve Bilica neredeyse Alex in kesme frikiğinde golü birbirlerine top çarptırıp atacaklardı ama çarşafa dolandılar. Kaptan bir dakika geçmeden hem de sağ ayağıyla Gökhan Gönül ün nefis ortasını ayni güzellikte bir voleyle ağlara yolladı. İlerleyen dakikalarda Fenerbahçe nin uzaktan şutlarla şansını “öylesine” denemesinden sonra Aydınus Alex e saçma sapan bir kırmızı kart çıkararak kendi havasına gölge düşürdü. 10 kişi kalan Fenerbahçe, o moral bozukluğuna artık alıştığımız defans hatalarını ekleyip ikinci golü malum 80 li dakikalarda dakikada rakibe hediye etti. Sonra devreye Daum fenomeni girdi. İnatla futbol fakiri Guiza yı oyunda tutan alman “hoca”(?), 87. dakikada Gökhan Ünal ı nihayet akıl edip oyuna alırken…. Emre yi çıkardı! Bunun üzerine sözlerin tükendiğini herhalde siz de kabul edersiniz!