Bedri Baykam’ın, Alptekin Gündüz’ün babası Suphi Baykam’ın yaşamını anlatan “En Sevdiği Güneşti” adlı kitabıyla eşzamanlı açılan aynı adlı sergisi 25 Haziran’a dek Ortaköy Kültür Merkezi’nde

“Onu o sahilde, kimler buldu, ilk kim gördü, adamın adı neydi, bilmiyorum ama acaba yüzükoyun mu düşmüştü yere?

Suphi ölürken neler hissettin?

Canın acıdı mı?

Aç dakikada öldün?

Ama sen ölmezsin ki

Bilerek mi güneye gittin

En büyük patron sensin

Son anda beni, annemi, Hülya’yı, aileyi, Cem’i, Sibel’i düşündün mü?

Seni ne kadar özlediğimi biliyor musun, şimdi bizi duyuyor musun?

Neredesin rüyama girsene Suphi?”


Böyle sesleniyor Bedri Baykam, 42 yaşında aktif siyaseti arzusuyla noktaladığında ardında zor inanılır eylemler bırakmış, CHP Gençlik ve Kadın Kollarını kurmuş, 31 yaşından başlayarak dört dönem milletvekilliği yapmış, 27 Mayıs Devrimi’ne giden yolda fitili ateşleyenlerden biri olan, “Ortanın Solu”, “Toprak Reformu” gibi yeni kavramları yurda yaymış devrimci babası Suphi Baykam’a…

Babasına verdiği söz…

Bedri Baykam’ın solun en güçlü, aydın isimlerinden babası Dr. Suphi Baykam’ın fırtınalı yaşamını anlatan, Alptekin Gündüz’ün, “En Sevdiği Güneşti” adlı, Piramid Yayıncılık’tan çıkan kitabıyla eşzamanlı açılan aynı adlı sergisi 25 Haziran’a kadar Ortaköy Kültür Merkezi’nde sanatseverlerle buluşuyor.

Babasını toprağa verirken ona bir söz vermişti Baykam. Adını Suphi koyacağı bir torun ve yaşarken tüm ısrarlarına karşın bitiremediği biyografik anı kitabı çıkarmak.

Dolayısıyla kişisel, siyasal, sanat yaşamının en önemli anlarına, yapıtaşlarına işaret eden bu iki çalışma bir sözün yerine getirilmesi, bir misyonun devamına konulan inanç ve yüreğin somut bir anlatımı oluyor.

Dediği gibi, Suphi Baykam için yaşam hep hesaplı risktir çünkü. Çünkü o kimsenin cesaret edemeyeceği, dev hedefleri önüne koymuş, sonra da kimsenin tehtidi veya olayın imkansızlığını anlatmasına kulak asmaksızın yola çıkıp yürümüştür.

Atatürk’ün Gençliğe Hitabe’sini aklından hiç çıkarmamıştır, ama kendi kitabını yazarken de işlerin yavaş gittiğinin farkındadır. Yazdığı önsöz taslağında da hesaplı riskini şöyle açıklar: “İtiraf etmeliyim ki benim için hayat her zaman hesaplı bir risktir ve eğer kader bana kötü bir şaka yaparak erkenden alıp götürse bile oğlum Bedri Baykam’ın bu çalışmayı tamamlayacağına olan güvenim de beni sürekli rahatlatmıştır.”

Cumhuriyet-Kültür

Son Yazılar
Kitap Önerisi
Alt