Dünya Sanat Günü (DSG), yani 15 Nisan Leonardo da Vinci’nin doğum günü, yarın. Biliyorsunuz 2011’de, Meksika’nın Guadalajara kentinde, Dünya Sanat Dernekleri (AIAP/UNESCO) Genel Kurulu’nda Türkiye/UPSD adına verdiğimiz öneri oybirliğiyle kabul edilince, 15 Nisan haftası Türkiye ve dünyanın birçok ülkesinde sanat adına kutlanan günleri oluşturdu (Meksikalılar hızlarını alamadıkları için bir ay boyunca kutluyorlar!).

Geçtiğimiz cumartesi Şişli Belediyesi ile Nişantaşı’nda yapılan kitap standları ve müzik faaliyetleri mükemmel geçtikten sonra, pazar günü Bağdat Caddesi’nde sabotaja uğradık! Büyükşehir Belediyesi, sabah kurulum yapılırken geldi, girişimi durdurdu. Meğer İBB, DSG kutlamalarına olumsuz yanıt vermiş ve bunu Kadıköy Belediyesi’ne bildirme gereğini bile duymamış! Kadıköy de menfi cevap gelmediği için kurulumu onaylamış. Sonuçta tüm standları kaldırmakla tehdit eden zabıtalarla 35 yerine zar zor 16 stand için anlaşılarak kuruluma devam edildi.

Düşünebiliyor musunuz? İBB’nin hedefi sanata veya DSG’ye hangi katkıları, ne boyutlarda yapacağı filan değil. İBB kahraman zabıtalarıyla, aslanlar gibi kitap, müzik ve pandomimle Kadıköy halkına ulaşacak olan bu özel günün aktivitelerini aksatmaya çalışıyor. İşte ben buna özel başarı ödülü veririm!
Peki çok mu şaşırdık? Normalde zaten opera-bale-tiyatro ve heykelleri ısrarla sabote eden bu AKP zihniyeti değil mi? Gösteri sanatlarının su yollarını kesen, dev anıtları yerle bir eden, sanatçıları “artizlik yapma lan” diye aşağılayan, karikatüristlere davalar açan da aynı iktidar sahipleri değil mi?

Her yıl DSG haftasında birçok faaliyete imza atıyoruz. Mesela Çanakkale zaferinin 100. yıldönümüyle ilgili bir sergi hazırladık. Sergi aslında önce Türk, Avustralyalı ve Yeni Zelandalı sanatçıların işlerini Çanakkale’deki Askeri Müze’de bir araya getirecekti. Ama Askeri Müze salonları bu uluslararası büyük buluşmaya hazır olmasına rağmen, “Yeni Türkiye”de illa Başbakanlık veya Kültür Bakanlığı onayı lazım geldiği için orada düzenlenemedi. Tüm takiplerimize rağmen bir yanıt alamadık. Şaşırdık mı? Hayır. “İnsan şaşırdığı oranda aptaldır” der atasözü. Biz de bu tarihi buluşmayı daha dar tutmak zorunda kaldık. Önemli olan Atatürk’ü yok sayarak tarihi olayları bile korkmadan saptıran zihniyetlere karşı, bu serginin yapılabilmesiydi. “Azgın Dalgaların Boğazında, Ölüm Siperlerinin Koynunda...” sergisi 15 Nisan’da UPSD Galeri’de açılıyor, bekleriz.

AKM gibi bir mekan olsaydı, bu sergi geniş haliyle orada da yapılabilirdi. Ama ne gezer! Bildiğiniz gibi, ilkel bir şekilde, 7 yıl önce AKM’nin kepenkleri indirildi ve ölüme terk edildi. Bizler, bu ülkenin “uslanmayan” aydınları olarak her riski aldık ve AKM‘nin kapanmaması için defalarca Taksim Meydanı’nda halka açık konuşmalar yaptık, adı da kendi de büyük bu sanat merkezi için.

27 Mart Dünya Tiyatro günü, AKM’deyiz İnisiyatifi’yle yaptığımız basın toplantısından sonra Çağlayan Adliyesi’nde suç duyurusu yapanlar: Eyüp Muhçu, Müjgan Özçay, Üstün Akmen, Orhan Aydın, Ercan Karakaş, Bedri Baykam, Sami Yılmaztürk, Vecdi Sayar, Mahmut Tanal. Diyebilirsiniz ki, AKM yıllardır kapalı, neden şimdi bu dava açıldı? Çünkü bazı şeylerin bir “eşref saati” vardır, insanın canına tak diyen. AKM’nin yarattığı absürd duruma bir an geldi, herkes aynı anda “yeter” dedi. Ve inanın bu sefer hiç kimsenin bu kararlı adımdan döneceğine ihtimal vermiyorum. Bu girişim AKM’yi ortaçağ karanlığının tuzağından kurtaracak. Konuyu yeni öğrenen bir yabancı, mesela AKM’nin altından geçen tehlikeli doğal gaz veya noktasal özel fay hatları olduğunu sanabilir! Ya da binada hayaletlerin cirit attığını! Hiçbir normal insan, yalnız çağdaş yaşama zarar vermek için bu kararın uygulanmaya konduğuna inanamaz!

Tersini düşünün! Bilincini kaybetmiş başka bir hükümet, bir sabah vakti kalkıp İstanbul camilerinin yarısını ibadete kapatsa ne olurdu? İşte yaşanan aynen böyle bir saçmalık. Çünkü AKM İstanbul kültür yaşamının kalbiydi.

DSG etkinlikleri çerçevesinde bu yılki panelimiz için bu kez yurtdışından konuşmacı getirtmedik. Konuyu Rönesans, varoluşçuluk veya müzayedeler rezaletine de taşımadık. Çünkü AKM’den daha önemli hiçbir konumuz yok. 17 Nisan Cuma günü saat 14:00-17:00 arasında Piramid Sanat’ta sanatçılar, Mimarlar Odası ve dernekler bir araya gelerek bu kararlılığı sizlerle paylaşacaklar. Bu bir tsunami başlangıcıdır. Atatürk’ün adından korkup, onu yok etmeye çalışanlar, AKM operasyonuyla bir taşla üç kuş vurduklarını sanırken, çok yanıldıklarını yakında anlayacaklar.

Yazı Tarihi: 14.04.2015
Paylaş
Benzer Yazılar
Videolar
Alt
İş Sanat'ın, Türk sanatının ustalarıyla gerçekleştirği "Gün Işığında" programında, Bedri Baykam'la yaşamı ve sanatı üzerine konuşuyoruz.