Günaydın Türkiye! İki gündür artık doyasıya nefes alabiliyorsun! Artık güneşin sıcaklığını yüzünde hissedebiliyorsun! Üç eski dönem “muhalefet” partisinin milletvekili sayısı, AKP’nin “çaylak” vekil sayısını 34’le geçiyor. Türkiye’nin rengi döndü bile... Valiler, savcılar, bürokratlar, en azından “ne olur ne olmaz” diye düşünerek AKP’nin emir erleri gibi davranmaktan vazgeçecekler. Polisin, haramilerin, tomacıların baskı rejimi mecburen fren koyacak. Ürkek merkez medya, penguen dünyasının içinde gözünü yarım açabilecek. Hatta yargının bir kısmı tek ve gerçek patronlarını hatırlayacaklar: Adalet!

Bu seçimde halkın sandıklara her zamankinden çok sahip çıkması, her zorluğa karşın bu sonucu getirdi. Hem siyasi partiler, hem “oy ve ötesi” öyle güzel çalıştılar ki, kediler de, plakasız arabalar da ofsaytta kaldı! (Aklıma “diğer” partilerin hiçbir sandığa sahip çıkmadığı 90’lı yıllar geldi!),

POTANSİYEL SENARYOLAR

Türkiye bugün harıl harıl siyasi hamleleri ve koalisyon seçenekleri konuşuyor. Şayet üç muhalif parti sözlerini tutup AKP ile koalisyona girmezlerse, Davutoğlu güvenoyu alacak bir hükümeti kuramaz ve görevi iade eder. Ve ülkenin tüm yerleşik demokratik teamüllerine göre, görev 2. en büyük partinin başkanına, yani Kılıçdaroğlu’na verilir. Ancak tabii Kaçaksaray’ın yasalar ve demokratik teamüllerle bir ilişkisi olmadığından, senaryonun bu kısmı şimdiden şaibeli bir bölgeye çekildi bile. RTE, kendi sonunu getirebilecek hamleye izin veren bir demokrasi şampiyonu (!) değildir. Yani normalde “mecbur” olduğu bu görevlendirmeden kaçması, kendi görevinin sonu anlamına gelir! Bana inanmıyorsanız, yaşayan tarih Süleyman Demirel’e sorun! Ama RTE’nin notu belli olduğundan, şimdiden herkes “erken seçim”den bahsetmeye başladı! Bunlar arasında yandaş-kanalların piyasaya saldığı yalaka gazeteciler, akademisyenler olduğu kadar, AKP’nin sözde “hukuk” müşaviri Burhan Kuzu da var! O da “Hayret, ne yaptık biz, yalnız halka hizmet ettik” diyerek hiçbir şey anlamadığını  kanıtladı! Bu arada hiçbir şey anlamayanlar grubunun içerisinde tabii ki AKP seçmen kitleleri de var. Balkon konuşmasında bu yıl düşüşlerini mi kutladılar, yoksa korkufilmi seyrettikten sonra toplu uyanma seansı mı yaşadılar, bilemem!

FAŞİZM YAVAŞLAYACAK

Neden erken seçim diyorlar, biliyor musunuz? Çünkü hem iktidardan düşerlerse direkt Yüce Divan’ı boylayacakları malum, hem de koalisyonlarda, komisyonculuk, ihaleye fesat karıştırmak bu devirde kolay iş değil! Bu nedenle şimdiden kafa karıştıran farklı senaryolara girip, alaturka Başkanlık rüyalarının sona erdiği bu yeni dönemde, kendilerine bir çıkış kapısı sağlamaya çalışacaklardır. Artık ortada kah Can Dündar ve Cumhuriyet’i, kah Tuncay Özkan veya Balbay gibi siyasi aktörleri, kah demokrat sanatçıları halkın gözü önünde tehdit edecek, manevi işkence yapacak, işine gelen her davanın “savcısı” olarak kendini ilan edebilecek bir RTE olamayacak. Bu seçimlerin ortam rahatlatıcı tokadı siyasi sahnemizde patlamadan önce de, bu ülkenin gazetecileri, aydınları olarak, dün Silivri, Balyoz, İnsanlık Anıtı, bugün Can Dündar olayında, RTE ve onun “adaletsizliği”ne meydan okumaktan kaçınmadık, sorumluluğu üstlenerek, zindan veya beterinin riskini her zaman aldık. Şimdi ise, halkın şamarı ile, TBMM kompozisyonunda AKP azınlığa düştükten sonra, bu demokratik başkaldırı ve tepkilerde de farklı çevrelerden ciddi bir artış olacak... Sokakta gencin protestosu da, Parlamento kürsüsünde milletvekilinin sesi de farklı çınlayacak. Faşizm çatırdadığında, fareler gemiyi terk eder! Ne de olsa “Nemli kara ambar ortamını yaratan biz değildik” deme yarışındadırlar! Özellikle Saraylılar, karafatmalar dışında, bu nedenle bir de farelerden korkarlar!

HDP REALİTESİ

Geçen hafta kararsızları CHP’ye oy vermeye davet ederken, “bence şimdiden karar verenler, HDP’ye büyük ihtimalle yetecek. Yeni kararsızların da kayması ise, CHP’yi gerçek gücünden uzaklaştırır” demiştim. Sonuçta HDP, beklediğimden de 2 puan fazla oy almayı başardı. Böylece terör tehlikesi, ertelenmiş oldu, demokratik çözüm umudu Parlamento’ya taşındı. Açık konuşursak, sayısız insanın HDP’nin %10’u geçmesi karşısında çeşitli korkuları var. Ama gerçek şu: AKP saltanatının şimdilik görünen bitişi, HDP’nin göreceli seçim zaferinin getirdiği matematikle gerçekleşebilmiştir. Bundan hem herkes ders çıkaracak, hem de Türkiye siyasi arenasında yeni bir sayfa açılacaktır.

Post Date: 09.06.2015
Share on