5 gün kaldı şurada, RTE’nin zorla tekrar önümüze taşıdığı sandığın karşısında durmamıza... Sonra o gece, sonuçların Saray’ı tatmin edip etmemesine göre, 18:00 ya da 20:30 civarında sandıktan çıkanlar açıklanacak... O sonuçlar Saray’ı tatmin ediyorsa, vay halinize! Gelsin havaalanları köprüler, gitsin denizler ormanlar, yürüsün koşsun Bilal ve kardeşleri, artistlik yapmasın işçiler! Önü açılsın İmam Hatiplilerin, yuvası parkı yansın Gezicilerin! Açıla kapılar malum vakıflara, sıkıla gazlar üniversite kapılarına!
Bu senaryoyu durdurma şansı olan İNSANLAR sizlersiniz! Yeter ki mantık sizi terk etmesin!
“DÜZEN PARTİSİ” DİYENLERE
Doğrudur. CHP Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran partidir. Bu toprakların düzenini kurgulamıştır. Ama ne var ki, Atatürk’ten ve 2. Dünya Savaşı’ndan sonra bu toprakları başkaları idare etmiştir. Kimler mi? CHP’nin tam tersi bir rota çizen Menderesler, Demireller, Erbakanlar, Özallar, Çillerler, Güller, Erdoğanlar yönetti Türkiye’yi... 5-6 koalisyon yılını saymazsak! Bu süreçte, Türkiye’de işçi hakları, köylüler, üniversite bağımsızlığı, basın özgürlüğü, sanatçı hakları, insan hakları, laikliğin korunması adına neler yapıldıysa, bunu neredeyse her defasında CHP yapmıştır! Toprak reformu veya doğa-ekoloji gibi konular gündeme gelebildiyse, bunu CHP getirmiştir çoğu zaman (tabii bir dönem de SHP). İşte “düzen partisi” diyenler, bunları unutmasınlar, tersine sabotajları kimin yaptığını da!
“CHP ATATÜRKÇÜ DEĞİL” DİYENLERE
Doğrudur. CHP, bugün tam Atatürkçü bir ideolojiyle yönetilmemektedir. Gerek kimi yöneticiler, gerek örgüte alınan siyasi profiller geleneksel CHP’nin tarifine uymamaktadır. Kimi MYK üyeleri, CHP köklerine ters siyasal aidiyetlerden gelmektedir. Bir kitle Partisinde bunlar olabilir. Ama bugün yobazlığa ve ırkçılığa karşı bu ülkede hala bir şeyler yapılabiliyorsa, bu büyük ölçüde CHP’nin sayesindedir. Laik eğitim toptan çöpe gitmediyse, laik yaşam çeşitli saldırılara rağmen yaşanabiliyorsa, Atatürk ve İnönü’ye dil ve uzatanlar Parlamento’dan yanıtlarını alıyorlarsa, bunların çıkış noktası CHP’dir. Şayet CHP olmasaydı neler yaşanırdı, düşünün! Yönetimler değişir, CHP kökleri hep buradadır!
“OYUM KENDİ PARTİME” DİYENLERE
Doğrudur. İçinizden gelen budur. Siz şayet, Vatan Partili, ÖDP’li, DSP’li veya bir komünist partidenseniz, partiniz seçime girdiğine göre ona oy vermek istersiniz. Halbuki konuyu biraz deşerseniz göreceksiniz ki, kendi partinizi seviyorsanız, Parlamento’da sizi temsilini istiyorsanız, oyunuzu bu seçimde iktidara çıkıp barajı düşürmeye söz veren partiye vermelisiniz! Çünkü bugünkü rezil %10 barajıyla, büyük ihtimalle hiçbir zaman partiniz Parlamento’ya giremeyecektir. Yani 1 Kasım’da inadına kendi partinize oy verirseniz, hem oyunuz boşa giderek RTE’ye yarayacak, hem de bu yüzden partinizin ilerdeki demokratik temsiliyet şansı da çöpü boylayacak!
“KİMSEYE OY YOK” DİYENLERE
Doğrudur. Gerçekten de sizi tümüyle temsil edecek ideal bir parti yoktur. Her birini bugün yaşadığımız tablodan sorumlu tutuyorsanız, çok da haksız değilseniz. Yalnız şöyle bir farkla: Bugün partisiz, parlamentosuz anarşik bir düzende yaşama şansımız yoktur. İdeal partinizi, ancak siz tasarlayıp kurabilirsiniz, Parlamento’ya renk verebilirsiniz. Ve ne yazık ki, o utanılası baraj olduğu sürece, bu şansınız da teoriden öteye geçmez. Sizi temsil edecek kapasitede parti yoksa, o zaman belki çevrenizde o demokratik boşluğu doldurmak sizin göreviniz olacak! Bunu yapabilmek için, bu ülkede baskı altında olsanız da bir nebze özgürlük koklama yollarını canlı tutmak istiyorsanız, bugün CHP’ye destek olup makus talihinizi değiştirecek adımı atmanız lazım. Ayrıca mesela Gezi’de yaşayıp parti beğenmeyen “bağımsız”lardan biriyseniz, kendinize acımıyorsanız bari sizden sonra faşizmin gazlayacağı kuşağa saygılı olmak için artık sandığa gidin, RTE’ ye dolaylı desteğinize son verin!
SONUÇ
Bu gruplardan birindenseniz, veya MHP’nin aslında AKP yan ürünü olduğunu çözdüyseniz, o zaman bu yazı belki sizleri CHP’ye oy vermeye itebilir! HDP’nin kendi akışında barajı geçmesi de AKP’yi zora sokacağından, bu veriler ışığında en azından sandığa gitmeye ve küçük bir partiye oy vermemeye ikna oldunuz umarım. Çevrenizde bu yazının demokrasiye kazandırabileceği dostlarınız varsa, ricam bu satırları bu hafta yaymanız... Kaçacağınız insanlar, iddialı ve ukala konuşmalar yapıp, bir de solcu görünüp sizi çözümsüzlüğe iten “gizli Tayyipçiler” olsun! Haydi “Oy ve Ötesi”! Hazırlıklarını tamama erdir ve bize güzel, dürüst sonuçların ulaşmasını sağla!