Fenerbahce yaralıydı, morali bozuktu, ruhu sekteye uğramıştı... Bir puancıkla süren liderliğe rağmen camia da her kafadan bir ses çıkıp oklar Daum ve yönetime doğru yönelirken, bunlar yetmiyormuş gibi bir de Kazım’ın gece hayatı gerekçeli kazası eklenince adrenalin bayağ aşağilara yuvarlanmıştı.

Ama ne de olsa Fenerbahçe Fenerbahçe’ ydi ve Avrupa nın göbeğinde her şeye rağmen ateşli seyircisi önünde oynuyordu. Bu da küçümsenebilir bir artı puan değildi! Maça hızlı başlayıp gol pozisyonları bulan Fenerbahçe ydi ama yine de top girmeyince girmiyordu!

Türkiye ligindeki tuttuk havasının dışına eksiklerine rağmen çıkabilen sarı lacivertliler oyunlarını “Avrupa Modu”na ayarlamayı başarmışlardı! Buna rağmen Alex in ve Guiza nın tekrar nükseden tutukluğu Fenerbahçe’nin ritminin yükselmesini engellerken direkler Fenerbahçe yi bir kazadan korudu. Tecrübe ve etiket ilk yarının golsüzlüğünü korurken, 2. kanarya ya grup liderliği gözü kırpmaya başliyordu.

Buna rağmen ikinci 45 dakika başladıktan sonra Roberto Carlos adına yakışır bir şekilde boş kaleye giden topu çıkarırken Hollandalılar ı çileden çıkarıyordu. Arkasından Guiza nın mükemmel pasını değerlendiremeyen Alex, hatasını affettirmek istercesine Carlos un uzun taçına mükemmel bir sürpriz kafa vurdu ve kaleci kornere son anda çıkardi. Ama gizli golcü Lugano meşhur kafa çıkışıyla golü bularak liderliği perçinledi. Uzatmalarda golleri kaçırmalarına rağmen kanaryalar 3 puanı cebe attılar.

Kim ne derse desin Avrupa da üst üste 3. deplasman galibiyetini kimse küçümseyemez. Fenerbahçe nin iyileri Christian, Carlos ve Lugano ydu. Buna Bilica ve Selçuk ayak uydurmaya çalişti.

Fenerbahçe 2. yarıda ve Avrupa nın 2. ayağinda başarılı olmak istiyorsa, Guiza dan acele kurtulup bir santrfor almaya ve Uğur Boral ve Deivid, Deniz- Selçuk u kazanmaya , hatta yaramazlıklarına rağmen Kazım ı kazanmaya mecbur!