Bu ligin adı “gülme komşuna gelir başına” olsun, anlaştık mı? Yok bu sene lig 2 takım arasında geçecekmiş de, Fener-Cimbom un diğer takımlarla aralarında dağlar kadar fark varmış da, Beşiktaş bu sene dağılmış da... Geçiniz bunları efendim! Futbol herşeyden önce gönül işidir. Teknik direktör ve oyuncular arasında ki ilişki, bir aile, bir baba oğul ilişkisi taşımalıdır, ben buna inanırım... İşte Mustafa Denizli, işte Yılmaz Vural....
Dünkü maçın hiç bir aşamasında Fenerbahçe üstün bir şampiyon adayı gibi oynamadı. Sarı lacivertliler oyuna, Volkan’ın bu yıl sonunda tüm dünya televizyonlarında gösterilecek “yılın en komik kaza golü” hediyesi ile başladı. Yılmaz Vural bile güldü bu kadarına... Neyse beş dakika sonra Guiza bir ceza yayından seken bir serseri topu önünde bulup vurdu da skora denge geldi. Ama F.Bahçe bir türlü oyunu kontrolüne alamadı. Vural’ ın talebeleri büyük bir özgüvenle tek bir an müdafaaaya çekilmeyi akıl etmeden oyuna tempo ve ruh verdiler. Hatta maç ilk yarıda bile kopabilirdi. Fener ne orta sahası, ne Önder-Lugano ikilisi ile bu kombine akınlara dur diyemiyordu. Gökhan Güleç, Moritz, sedat ve Cenk İşler sanki karagümrükle hazırlık maçı oynar gibi rahattılar...
Cenk İşler: adam ligde 135 gol atmış. Niye almadığımızı biliyorum. Çünkü adam ucuz! Ve de üstelik Türk!! Bundan daha kötü profil olabilir mi? Bize ithal fiyasko lazım hem de en tuzlusundan. Yılmaz Vural: Adam en az 10 yıldır “ben artık hazırım alın beni Fener’in başına” diye yanıp tutuşuyor. Ama adam çok defolu: hem ucuz hem de.. o da Türk! Türk, Türk e güvenemez ki! Bize tercümanlı dedeler ya da milyonlarca euroluk dünyevi transferler lazım! Emin olun, F. Bahçe seyircisiz oynadıysa, bu Yılmaz Vural’ın şanssızlığı! Çünkü hoca kendine güveniyor ve “şov” yapmak istiyor. Emin olun seyirci yerinde olsa fark dün daha da artabilirdi. Yılmaz Vural Fener’ i en çok yenen Hoca olarak bir mesaj veriyor Kadıköy’e. Artık bunun duyulması lazım! VURAL FENER’E!!
Maçlar teoride kazanılmaz, sahada kazanılır. Carlos gidiyorsa bu takımda niye oynatılıyor? Hatıra fotoğrafı çektirmek için mi? Deivid’ i kim niye öldürdü? Semih-Alex işbirliği ni daum hangi akla hizmet şehit etti de şi,mdi birden bunun parlamasını bekliyor? Guiza’ dan medet uman bir “dev camia” ne kadar ciddiye alınabilir? Bir takımda böyle bir maçta “iyimtrak” oynayan tek oyuncu bile olmazmı? 3. gol, aynen BJK maçındaki gibi ofsayttı. Ama emin olun bunun da skora pek bir etki yaptığına inanmıyorum. Son 8 dakikadaki panik baskı dışında Fenerbahçe sahada yoktu.
Son sözüm federasyona: Bu ilkel seyircisiz ömaç komedisine daha ne kadar sürdürüp bu ülkede futbolu sevimsiz hale getireceksiniz? Bu saçma uygulamayla federasyon kendi kendini siliyor her şeyden önce.