İzmir’de sokak röportajında söyledikleri yüzünden tutuklanan Dilruba Y. veya muhalefet oylarıyla parlamentoya giren ama AKP’ye geçme hamlesi içinde olan milletvekilleri gibi üstüne konuşulması gereken birçok önemli gündem var ama bizler şu anda bir soykırım-katliam tehlikesi ile karşı karşıyayız. Maalesef zamana karşı yarışıyoruz. Kim hangi yorumu yaparsa yapsın, bu yasanın şefkat dolu bir beraber yaşama senedi getirmediği malum! Hepimiz her yerde bu yasaya geçit vermeyeceğimizi söylüyoruz. Öte yandan katliam haberleri Türkiye’nin dört bir yanından üzerimize yağmaya devam ediyor. Edirne’de öldürülüp poşetlerde sahile atılan köpekler, Manisa’da süpürgeyle vura vura öldürülen kedi yavruları, Bartın’da başı kesilip apartmanların önüne atılan kediler, Ankara/Altındağ’da kazılan ölüm çukurundan çıkan bacakları kafa kesilmiş köpekler… “Hükümet de istediğine göre, hayvanların her türlü katli vaciptir!” Mantık bu kadar işliyor. Öte yandan Altındağ Barınağı önünde yapılan basın açıklamasında başörtülü bir kadın, barınakta bir köpeğin “Ne olur beni kurtarın” diye yalvarırcasına ağladığını anlattıktan sonra gözleri yaşarıyor. Altındağ Barınağı görevlisine, bu katliamların hesabını ahirette nasıl vereceklerini sorduğunda da gülerek “Bu benim mevzum” cevabını almış.
CHP ANAYASA MAHKEMESİ’NE NE ZAMAN GİDİYOR?
Bu yasanın acilen AYM’de durdurulması lazım. Gerçi çok dikkate alıyorlar ya AYM’yi… CHP’nin her halükârda bu müracaatı en kısa zamanda yapması lazım ve bu konuda hayvanseverler arasında sabırsızlıklar da kendini göstermeye başladı. Bu konuda CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ile konuştum. Bana söyledikleri umut vericiydi: “Anayasa Mahkemesi’ne ayın 15’inde müracaat ediyoruz. Birkaç gün gecikmesinin sebebi, çok kapsamlı, 170 sayfalık bir dosya sunuyor olmamız. Barolardan da destek aldık. Anayasa Mahkemesi’nin vereceği karardan çok umutluyuz”. Yanıt beni mutlu etti, çünkü müracaatın göstermelik değil, özenle hazırlanmış yoğun içerikli bir dosya olması çok değerli.
ACİL SAHİPLENME KAMPANYASI! ŞİMDİ-HEMEN!
Maalesef canımızı acıtan bu korkunç haberler üzerimize yağmaya devam edecek! Bu nedenle çok hızlı davranmamız lazım. Emin olun hayvan düşmanlarından çok daha fazla hayvan severiz bu ülkede, kıyaslanamayacak kadar daha kalabalığız! Önerim zor gözükse de gerçekleşmemesi için hiçbir neden yok. Bütün hayvanseverlere bir çağrı yapıyoruz, siz de bir hayvan sahiplenin! Bu çok değerli insanların dörtte biri bile bunu uygulasa muhteşem bir rakam ortaya çıkar. Daha önce bir köpeğiniz veya kediniz oldu mu, bilmiyorum. Bu keyfi kendinizden esirgemeyin. O hayvanların sevgi dolu yürekleri, minnet dolu bakışları, oyuncu halleri size de ailenize de neşe ve huzur getirecek… Bu kampanyayı yaymak hepimizin görevi! Lütfen ciddiye alın… İnsanın acımasızlığının maalesef limiti yok. Bu katliam mantığına geçiş yapabilen insan mantığından daha tehlikeli ise hiçbir şey yok! Sosyal medyada biri yazmış ya, çocuklarımızı hayvanlardan koruma bahanesi üretenler, çocuklarımızı kafa kesenlerden nasıl koruyacak? İşte bu nedenlerle lütfen ister çevrenizde göreceğiniz bir hayvanı sahiplenin ister size en samimi gelen dernekten evlat edinin. Mesela ben en son kedimi Kurtaran Ev’den sahiplenmiştim. İsterseniz de Hande Yener gibi kurşunlarla vurulmuş tedaviye muhtaç veya hasta, zor durumda bir hayvan sahiplenin. Eski asistanım Desina Alveroğlu da benzer alkışlanacak bir hareket yapmış, kör ve travmatik bir sokak köpeği sahiplenmişti! O muhtaç ve hüzünlü kız şimdi prenses gibi yaşıyor.
Şu günlerde hayvan sahiplenmenin tam zamanı. Çünkü bir başka canlının yaşamını iyileştirmiyorsunuz, kurtarıyorsunuz! Sokakta ilkel yöntemlerle toplanılan köpeklerin acı dolu çığlıklarını duymak istemiyorsak, öldürücü timlerden daha hızlı davranmamız lazım! Sizlere güveniyorum.