“CHP’de Demokratik Devrim” hareketinin İstanbul’da düzenlediği panel çoşkulu bir kalabalıkla gerçekleşti. Ana konu, bu ülkede gidişatı durdurabilecek tek oluşum olan CHP’nin, seçim öncesi 22 Mayıs Kurultay’ında demokratikleşebilmesiydi.
AKP’nin toplumdaki tüm muhaliflerini yok etmeye çalıştığı karanlık ortamda, demokrasi kelimesi laik Cumhuriyeti batırmak üzere her gün cilalanırken, “seçimi kazanmaya mahkum” bir siyasi partinin toparlayıcılıktan uzak kalarak, kendisinden kopup giden onca oya seyirci kalabildiğini anlayamadığımı anlattım. Salona şunu sordum: “Solun içindeki hangi ‘kan davası’, şu anda yaşadığımız ölümcül saldırılara karşı koyma kararlılığından daha vazgeçilmez olabilir veya bir oy kaybetmeye değer?”
Hatırlattığım başka bir konu, CHP için aylardır önerdiğimiz “Demokratik Devrim” paketinin artık “yeni partilerin” dilinde dönmekte olduğuydu. İzleyicilere geçen gün radyoda Sarıgül’ün bir röportajda söylediklerini ilk duyduğumda, gerçekten kendi sesimi dinlediğimi sandığımı aktardım! Keza Cindoruk’un partisi bile bizim tüzük çalışmasından rüzgar kapmaya başlamıştı. Boş yere dememişler “yemeyenin malını yerler” diye...
Altan Öymen 60 yıldır siyaset yaptığı CHP’de 1950’lerin başında, Dr. Suphi Baykam’ın başkanlığında girdiği CHP Gençlik Kolları yönetiminden başlayarak, kendi genel başkanlık dönemi ve ötesine kadar CHP’nin içyapısını analiz etti. 1960’lardaki siyasi partiler yasasında bile %95 oranında hakim teminatı altında önseçim yapıldığını vurgulayan Öymen, bugün gelinen noktanın 82 Anayasası’nın zaafları sayesinde, delegelerin ve Genel Başkan’ın sürekli birbirini seçmeye endeksli fasit daireye geçiş yaptığını hatırlattı. Bunun bir sosyal demokrat partinin yönetim modeli olamayacağını ve kendi döneminde başlatılan tüzük çalışmalarının sonuca ulaştırılamadığını anımsattı. Öymen’in en ilginç vurgusu, kendi döneminden sonra değişimi sürdürmek isteyenlere karşı Baykal’ ın “AKP’de de durum bizimle aynı bu şekilde” diyerek bu partiyi örnek verme yoluyla bu demokratikleşme sürecinin önünü tıkadığını belirtmesiydi.
Eski Bakan Hasan Fehmi Güneş, bir partinin tüzük yapısının en önemli demokrasi kriteri olduğunu belirtti. “Bu ülke, çok partili ama demokrat değil. Çünkü siyasi partileri demokrat değil” diyen Güneş, daha sonra tarihini özetleyerek CHP’yi mercek altına aldı: “CHP yapısıyla ve tarihiyle siyasette örnektir, öyle doğmuştur, öyle olmaya mecburdur. CHP, devrimin siyasal örgütü olarak doğmuştur ve öyle kalacaktır. Gençlik Kolları, Kadın Kolları, Yerel Örgütlenmeleri ve önseçimi bu ülkeye biz getirdik. Şimdi Genel Başkan’ın CHP tüzüğüne yönelik eleştiriler karşısında ‘ama AKP öyle yapıyor’ diyerek yaptığı savunma bize yakışmaz, Devrimci insan çaresizlikten söz edemez”.
“Sütundaşım” Ümit Zileli, CHP’nin somut şekilde, “İlk Hedefler Beyannamesi” ne benzer bir manifestoyla kolay anlaşılır maddeleri sıralaması gerektiğini vurguladı. Zileli, CHP’nin Silivri’deki yurtseverleri aday göstermesi gerektiğini, devr-i-sabık yaratacağını, hatta bürokratlar için de bunu uygulayacağını şimdiden açıklaması gerektiğini savundu. Basın dışı işleri olan hiçbir patronun baskılara dayanamadığını hatırlatan Zileli, bunun önüne geçilmesinin hayati önemini hatırlattı.
CHP Eskişehir Gençlik Kolu üyesi Arif Tuna Eryılmaz, halkın büyük ekonomik zorluklar altında ezildiğini aktardıktan sonra “günümüz Türkiye’sinde binlerce kadın vesika almak için sıra bekliyor, esnaf siftah yapmadan kepenk indiriyor” diyerek ekonomik dramı dile getirdi. CHP demokratik devrim hareketinin önünü kesmek için çeşitli baskılar yapıldığını müşahade ettiklerini hatırlatan Eryılmaz, karamsar görünen tabloya rağmen parti içinde mücadeleye devam etmeye mecbur olduklarını ve kurultaydan çıkan sonuç ne olursa olsun 22 Mayıstan sonra bu hareketin tüm gücüyle seçimlerde CHP’nin başarısı için çalışacağını vurguladı.
İzleyici yorumlarıyla renkli bir finale ulaşan panel dört saati aştı. Katılımcılar kurultaya kadar en yoğun şekilde parti yönetimine demokratik tüzük için baskı yapacaklarını vurgulayarak inanç tazelediler. Çıkışta herbirinin kulağında “parti duayeni” iki bilge insanın ve her yaştan gencin çarpıcı sözleri yankılanıyordu...