25.01.2012
| Kategori: | Etiketler:
Maçtan önce Fenerbahçe’den başarı beklemiyordum. Olimpiyat stadı zaten sarı-lacivertlilerin yıldızının hiçbir zaman barışmadığı bir sahaydı. Hava soğuktu ve hafta içi maçlar zaten hep takımın aleyhine sonuçlarla bitiyordu. İBB başarıya susamış,  Avcı ayrıldıktan sonra aldığı kötü sonuçları telafi etme peşindeydi. Fenerbahçe aleyhine her hafta... Devamını Oku
16.01.2012
| Kategori: | Etiketler:
Çok zor bir Pazar günü geçirdi Fenerbahçe.  Zeki Rıza Sporel ile beraber tarihinin iki büyük efsanesinden birini toprağa vermek, o yoğun ve duygulandırıcı saatleri paylaşmak, kolay değildi. Törenin tümüne her noktada katıldım. En son kabristanda sevgili Büyük kaptan, son yolculuğuna Fenerbahçe bayrağına sarılı bir tabutla çıktı. Onun üzerini... Devamını Oku
20.12.2011
| Kategori: | Etiketler:
Fenerbahçe maça bu sene bana “ideal” olarak görünen kadrosuyla başladı. Ancak sarı lacivertli takımın gününde olmaması, yüksek pas hatası ile oynaması, yan ve geri paslarla vakit harcaması ortaya durağan bir ilk yarı formatı çıkardı. Bazen resmen şaşırıp “Fenerbahçe hangi kaleye akın yapıyordu ya?” diye durup düşünmem gerekti! Devre ortasında... Devamını Oku
19.12.2011
| Kategori: | Etiketler:
Bazen bir futbol müsabakası futbolun çok ötesinde anlamlar ve gerginlikle taşır. Nadiren… Dünkü maç bunların en “kırmızı alarm” vereniydi. Ve Fenerbahçe camiası bu maçtan yalnız üç puanla değil, alnının akıyla çıktı. Bütün gerçek sporseverlerin korkusu bu maçın 3 yılın ve son 5 ayın “kanlı” bir hesaplaşması şeklinde geçeceği yönündeydi. Özellikle... Devamını Oku
13.12.2011
| Kategori: | Etiketler:
Dünkü maça çıkarken, farklı sebeplerden bu sezonu sorunlu geçiren iki takımın da bu maça çok asılacakları belliydi. Aralarında iki yıl önceden kalma büyük kapışmanın izleri bir yana, son haftalardaki kayıplar da kapışmanın önemini arttırıyordu. Aykut Kocaman, orta sahada  “medyaya inat” Baroni’yi kullanmak yerine, yine Selçuk-Özer ikilisiyle... Devamını Oku
07.12.2011
| Kategori: | Etiketler:
Galiba bu biraz teknik direktör hastalığı; Ne zaman bir oyuncu çok formda olsa, onu halk çok sevse, hoca onu kenarda tutup, "siz anlamazsınız, bu işleri ben bilirim" diye bir karar uygular. Bunu daha önce meselâ Şenol Günes uygulamış, ve müthiş bir form yakalayan İlhan Mansız ı Brezilya ile yarı final maçında takımımız mağlup duruma düşene kadar... Devamını Oku
04.12.2011
| Kategori: | Etiketler:
Gaziantep maca cok hizli basladi. ust uste kacan 3 pozisyon, daha dogrusu, Volkan in yaptigi 3 mukemmel kurtaris vardi. Baroni nin 11. Dakikadaki uzaktan sutunu saymazsak sahanin krali Antepti. Nitekim, "geliyorum" diyen gol, bir dakika sonra kontratakta Sosa'nin pasinda Bekir Ozan in ayagindan filelerle bulustu. Fenerbahce golden sonra da kendine... Devamını Oku
04.12.2011
| Kategori: | Etiketler:
Takımın morali çıtanın en yükseğinde filan değil. Son haftalarda düşen bir form grafiği, veto edilen yasa değişikliği, açıklanan iddianame, belirsiz bir yıl sonu ve yaklaşan Galatasaray deplasmanı… Ve buna rağmen yine o cefakar seyircilerin neredeyse hıncahınç doldurduğu stad ve bitmeyen inançları, sevgileri… İşte böyle bir ortamda haftalardır... Devamını Oku
06.11.2011
| Kategori: | Etiketler:
Fenerbahçe serisini başlatan rakibi Sivasspor'a karşı, liderliğini ve rekorunu sağlama alma amacıyla maça temkinli başladı. Sarı lacivertlilerde yeni transfer Sezer, ilk 11 de ilk defa yer alırken Alex'in boşluğunu doldurmak gibi bir sorumlulukla uğraşmak durumunda kalması onun adına şanssızlıktı. Maç futbol adına beklenilen seviyeye... Devamını Oku
01.11.2011
| Kategori: | Etiketler:
Bir maç düşünün ki; Henüz 6. dakikada takımlardan birinin centilmenliği ile ünlü veziri abartılı bir ağır kararla bir anda satranç tahtasının dışına alınıyor. Ve o anda yaşanan büyük protestoların ardından, hakem maçın kontrolünü neredeyse toptan kaybediyor. Gereksiz düdükler, hatayı affettirmek için alakasız fauller ve çileden çıkarılan bir... Devamını Oku
23.10.2011
| Kategori: | Etiketler:
İşte lig böyledir! “Oh ne güzel! Galatasaray takıldı. Trabzonspor takıldı. Bursaspor takıldı. Ben kolay yolumda yürüyeyim. Farkı daha da açarım “ dersin, ama evdeki hesap çarşıya uymaz. Bir bakarsın en beklemediğin anda çelmeyi sen de yemişsin. Fenerbahçe, kafasında çeşitli rekor matematikleri ve galibiyet koleksiyonculuğu merakı içinde çıktığı... Devamını Oku
16.09.2011
| Kategori: | Etiketler:
Ömrümde sayısız tarihi tenis maçı izledim. 1969 da İstanbul’da, Güney Afrikalı Bob Hewitt’in dünyanın en iyi toprak kort oyuncularından Yugoslav Zeljko Franulovic’i 5 sette yendiği muhteşem maç, 1972’de Wimbledon finalinde, Stan Smith’in "maalesef" İlie Nastase’yi 5 sette yendiği maç, 1976’da Bjorn Borg’un Fransiz Jauffret’yi 5 sette yendiği maç,... Devamını Oku

Pages